Zeytinyağı Vücutta Mucize Etkisi Yapıyor
Vücudun neredeyse bütün organlarına faydası olan zeytinyağı, saçlardan, dişlere kadar her bölgeye sağlık veriyor .
Sağlıklı beslenmeye katkısı dünyaca onaylanmış zeytinyağının vücudumuzda faydalı olmadığı organ hemen hemen hiç yok. Zeytinyağı sağlık açısından insanlığa sunulmuş en büyük hediye. Anne sütü kadar yararı olduğu söylenilen zeytinyağının mucizevi etkisini saçlardan, dişlere, kemiklerden beyne kadar vücudun her organında görmek mümkün. Zeytinyağı gelişme çağında beynin gelişimini hızlandırarak, kemikleri güçlendiriyor. İçerdiği E, A, D ve K vitaminleri sayesinde hücreleri yeniler, doku ve organların yaşlanmasını geciktirir. Beynin daha uzun süre sağlıklı ve zinde kalmasını sağlar. Mideyi ülsere karşı korur. Kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürerek, kalp krizi riskini azaltır. Aynı şekilde, bağırsak, idrar yolları ve safra kesesi hastalıklarının azaltılmasında da etkilidir. Sağlıklı beslenmede zeytinyağının yeri, dünyaca onaylı. Amerika'da Harvard Üniversitesi'nde düzenlenen bilimsel bir konferansta, bilim adamları, tarihçiler, doktorlar ve yemek uzmanları sağlıklı yaşam için, "Geleneksel Akdeniz Modelinin" uygulanması gerektiği konusunda hemfikir oldular.
Anne Sütü Gibi Faydalı
İçine zeytinyağı katılmış süt neredeyse anne sütü kadar fayda sağlıyor. Türkiye'nin en ünlü Zeytinyağı üreticilerinden biri olan Komili'nin yetkililerine göre, tüm sıvı yağlar içinde tartışmasız en sağlıklı olan "tabiatın mucizesi" zeytinyağı, anne sütüne eş miktarda linoleik asit içeriyor. Bebeğinize anne sütü veremiyorsanız, bir fincan yağsız inek sütüne bir çay kaşığı zeytinyağı ilave edin. Bebeğiniz anne sütünün besleyiciliğinden yoksun kalmasın.
Zeytinyağı ve Güzellik
Sağlık açısından yarattığı birçok mucizeye ek olarak zeytinyağı, daha güzel görünmemize de yardımcı olur. Cildi ve saçları besler. Cildin genç görünmesini, saçların kuvvetlenmesini ve parlamasını sağlar.
Şeker Hastalığı ve Zeytinyağı
Şeker hastalığı, vücudumuzda insülin hormonunun eksikliğine bağlı olarak kan şekeri dengesinin bozulmasına ve kandaki şeker düzeyinin ani olarak yükselip düşmesine yol açan bir hastalıktır. Son yıllarda yürütülen bazı araştırmalar, zeytinyağının, şeker hastalığının vücutta neden olduğu bazı rahatsızlıkları önlemede yardımcı olduğunu ortaya koymuştur. Bunlardan en önemlileri, kalp ve damar hastalıklarıdır.
Şeker hastalığına bağlı olarak, kandaki kolesterol miktarı yükselir. Zeytinyağı ise, kolesterolü kontrol altında tutarak, kalp ve damar sağlığını korumaya yardımcı olur.
Şeker hastalığının bir başka yan etkisi ise, sindirim sırasında daha fazla oksidan maddenin açığa çıkmasına yol açmasıdır. Daha önce de dediğimiz gibi, zeytinyağı, içerdiği antioksidanlar sayesinde oksidanların olumsuz etkilerini büyük ölçüde azaltır. Zeytinyağı ayrıca, kan şekerinin kontrol edilmesine de katkıda bulunur. Sonuç olarak, zeytinyağı, şeker hastaları için son derece uygun bir yağdır.
Gençlik ve Zeytinyağı
Yaşamın temel koşulu, vücut hücrelerinin sürekli olarak kendilerini yenileyebilmeleridir. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde çok hızlı olan hücre yenilenmesi, yaş ilerledikçe azalır ve yavaşlar.
Beslenme ile yaşlanma arasında güçlü bir ilişki vardır. Besinler vücudumuzda enerjiye çevrilirken oksidan denilen bazı maddeler açığa çıkar. Hücre gelişimini olumsuz yönde etkileyen oksidanlar, yaşlanma sürecini de hızlandırır. Antioksidan adı verilen bazı maddeler ise, oksidanların olumsuz etkisini ortadan kaldırır. Başta E vitamini olmak üzere çok sayıda antioksidan madde içeren zeytinyağı, hücreleri yeniler, doku ve organların yaşlanmasını geciktirir.
Yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan bir başka sorun da, kireçlenmedir. Aralarında kalsiyumun da bulunduğu bazı mineraller, kireçlenmeyi önler. Zeytinyağı, bu minerallerin vücuttaki etkisini artırarak kireçlenmeye karşı önemli bir rol oynar.
Çocuk Sağlığı ve Zeytinyağı
Çocuklar için beslenme, yetişkinler için olduğundan çok daha önemlidir. Çünkü, çocukluktaki beslenme, tüm yaşamı etkiler. Yaşamın ilk yıllarında beynin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi, beslenmeyle doğrudan bağlantılıdır. Çocuk beslenmesinde yağlar, yaşamsal bir rol oynar. Zeytinyağı, bu açıdan da vazgeçilmez bir besindir.
Çünkü zeytinyağı, çocuk gelişiminde hayati önem taşıyan yağ asitlerini, anne sütüne eş miktarda içerir. Söz konusu yağ asitleri, çocukların kemiklerini güçlendirir. Zeytinyağının içindeki bir başka yararlı madde, yani E vitamini ise sağlıklı bir şekilde büyümelerine katkıda bulunur. Bu nedenle, anne sütünden normal beslenmeye geçildikten sonra, çocukların zeytinyağı içeren gıdalarla beslenmeleri, bir başka deyişle günlük beslenmelerinde zeytinyağının diğer yağlara göre ağırlıklı bir yer tutması gerekir.
Sindirim ve Zeytinyağı
Yağlar, midede değil bağırsaklarda sindirilirler. Zeytinyağı, yağların içinde en kolay hazmedilenidir. Çünkü zeytinyağı, diğer yağlardan farklı olarak, midede bulunduğu sürede sindirim için gereken mide asitlerini azaltmaz. Midede kısa bir süre kaldıktan sonra bağırsaklarda sindirilir. Buna ek olarak zeytinyağı, sindirim için vazgeçilmez olan salgıları da olumlu yönde etkiler. Safra kesesinin kolesterolden temizlenmesine yardımcı olur. Ayrıca kabızlığı önleyerek bağırsakların daha iyi çalışmasını sağlar.
Kalp Sağlığı ve Zeytinyağı
Birçok araştırma, kalp sağlığı açısından yararlı besinlerin başında zeytinyağının geldiğini gösteriyor. Dünyada kalp hastalıklarının en az görüldüğü ülkeler, zeytinyağının yoğun olarak tüketildiği Akdeniz ülkeleri. Zeytinyağının kalp sağlığı üstündeki en önemli etkisi, kandaki "kötü kolesterol" miktarını düşürmesi. Kalbimizin en büyük düşmanlarından biri olan kolesterol, damarlarda birikerek kalp ve damar hastalıklarına yol açar. Zeytinyağı, kandaki kolesterol miktarını kontrol ederek damar tıkanıklığını önlemede yardımcı olur. Ancak zeytinyağının kalp ve damar sağlığımıza olumlu etkisi bununla sınırlı değil. Zeytinyağı, tansiyonun kontrol altında tutulmasında da önemli bir rol üstlenir.
Zeytinyağı çeşitleri
Temelde natürel, rafine ve riviera olarak üçe ayrılan zeytinyağı çeşitleri, sızma ve natürel ekstra olarak da çeşitleniyor. En değerli çeşit ise sızma zeytinyağı. Bunun sebebi içindeki asit oranının maksimum %1 olması.
Asit oranı %1-2 olan zeytinyağı çeşidi ise natürel ekstra. Rafine zeytinyağı, natürel halinde tüketilemeyen ham zeytinyağının rafine edilmesi sonucu elde ediliyor. Riviera ise natürelle rafine zeytinyağının karışımından oluşuyor ve genellikle yemek ve kızartmalarda kullanılıyor. Ekstra sızma zeytinyağları, daha az rafine edildiğinden sağlık için faydalı olan antioksidanlardan daha fazla içeriyor. Sızma zeytinyağları da normal yağlara kıyasla daha fazla antioksidan madde barındırıyor, dolayısıyla daha sağlıklı. Ekstra sızma zeytinyağı, bariz bir zeytin tadı ve aromasına sahipken, saf, klasik ve light zeytinyağlarının tatları daha yumuşak.
Zeytinyağını Saklamanın Püf Noktaları
Zeytinyağı hava, ışık ve sıcakla temas edince ekşiyebilir. Bu nedenle hava almayan bir kabın içinde serin bir yerde muhafaza edilmelidir. Ortalama 14 derecede zeytinyağının saklanması için idealdir. Şaraplarınızı sakladığınız bir mahzen ya da kileriniz varsa zeytinyağını da oraya koyabilir, kullanacağınız kadar kısmını mutfağınızda tutabilirsiniz. Böylece zeytinyağınızın ömrü uzayacaktır.
Soğukta kaldığında ya da buzdolabında muhafaza edildiğinde zeytinyağı renk değiştirebilir, hatta donabilir. Donan yağınız oda sıcaklığında bekletildiği takdirde tekrar sıvı hale gelecektir. Bu durum yağın rengini değiştirse de tadında herhangi bir bozukluk yaratmaz. Zeytinyağını en iyi cam, porselen ya da çelik kaplarda saklayabilirsiniz. Plastik ve metal kaplardan kaçınmanızda fayda var.
Raf ömrü 18 ay olan zeytinyağının son kullanma tarihinin geçmesi sağlık açısından bire bir zarar taşımaz. Ancak tadı zamanla değişen ve acılaşan yağ mideyi etkileyebilir.
Köpekbalığı Karaciğerinin Aktif Maddesi Var
Alzheimer hastalığına karşı koruyucu etkisinden tutun da yaşlanmayı geciktirici etkilerine kadar pek çok yararı var zeytinyağının. Tüm bu etkilerinden, zeytinyağıiçeriğindeki faydalı yağ asitleri, fosfor, kükürt, kalsiyum, flor, magnezyum, A, C, E ve K vitaminleri, polifenoller başta olmak üzere kuvvetli antioksidanlar ve 'squalene' sorumlu. Squalen, son yılların gözde kansere karşı koruyucu desteklerinden 'köpek balığı karaciğeri'nin ana aktif maddesi. Zeytinyağının içerdiği squalene, aynı dozda olmasa da zeytinyağında da mevcut ve düzenli kullanıldığında mide bağırsak kanserleri başta olmak üzere birçok kanser türüne karşı koruyucu etkisi olduğu birçok bilimsel çalışmada defalarca gündeme gelmştir.
Biliyor muydunuz ?
Zeytinyağındaki faydalı yağ asitlerinin bileşiminin anne sütüne çok yakındır. 20. yy ikinci yarısında yapılmış epidemiyolojik çalışmalar net bir şekilde gösteriyor ki Akdeniz kıyılarında yaşayan insanlar, kronik dejeneratif hastalıkların birçoğuna çok daha az yakalanıyorlar, kansere de öyleÖ Bundan en büyük pay, zeytinyağında bulunan 'doymamış' diye tabir ettiğimiz yağ asitlerini içeriyor olması.
Doymuş ve Doymamış Yağ Nedir?
Bu doymuşluk meselesi tamamen yağın kimyasal formülü ile ilgili bir durum. Yağlar, formül olarak gliserin ve yağ asitlerinin birleşimleri. Yağ asitleri kimyasal olarak çift bağ içerip içermemelerine göre doymuş ve doymamış yağ asidi olarak sınıflandırılıyorlar. Kimyasal bağ terimi ise bu noktada, karbon atomlarını birbirine bağlayan tutunma noktalarını ifade ediyor. Çift bağ demek de, aslında yedekte bir bağ olduğu anlamına geliyor ve bu 'yedek bağ', her an dokulara saldırıp onlara zarar verne tehlikesi bulunan oksijen zararlılarına bağlanıp, onları etkisiz hale getirerek HÜCRE VE DOKULARI KORUYOR. Tüm bu sebepler yüzünden biz yağların çift bağ içermesini, yani doymamış olmasını istiyoruz.
Peki Ya Zeytin Yaprağı ve Zeytin Altı Suyu?
Yalnızca zeytinyağı değil zeytin yaprağının da kansere karşı savaştığına dair oldukça fazla bilimsel veri var henüz kanıtlanmamakla birlikte. Zeytin alt suyu da bilinmeyen bir başka "SAKLI CEVHER". Çoğu kez israf edilen bu kıymetli sıvıda da kuvvetli antioksidan özelliğe sahip polifenolik bileşikler ve oleoresin hidroxitirazol mevcut. Özellikle siyah zeytin altı suyu bu açıdan çok zengin. Bir zeytin kavanozunu veya tenekesini açtığınızda o simsiyah zeytin altı suyundan birkaç kaşık aktarın zeytin tabağınıza ve salatalarınıza. Ancak beklenmiş ve üzeri küf tutmuş zeytin altı sularını asla kullanmayın, bu küflü kısımdaki 'aflatoksin' adlı maddenin kendisi karaciğer ve kalın bağırsak kanserine neden oluyor. Bir de teneke yerine cam kavanozları tercih edin çünkü ne yazık ki birçok teneke konserve, zeytin ve salça kutularının içini kaplamada kullanılan maddelerden bir kısmının kanserojen olduğu şüphesi var.
Doğumla Birlikte Gelen Sağlık
Hamilelik dönemindeki dengeli zeytinyağı tüketimi anne karnındaki bebeğin gelişimini ve doğumunu olumlu yönde etkiliyor. Zeytinyağı, fetusun gelişiminde önemi olan E vitaminin sağlanmasında ve doğar doğmaz oksijene uyum sağlamaya çalışan bebeklerin bu dönemdeki oksijensiz kalmaya bağlı olumsuz durumları önlemede anahtar bir role sahiptir.
Kalp ve Damar Hastalıkları İçin Bir Sihir
Her şeyden önce zeytinyağı tüketiminin öncelikli etkisi, kalp ve damar hastalıkları karşı koruyu ve tedavi edici olmasıdır. Zeytinyağı; kalp-damar hastalıklarının oluşum riskini azaltır ve hastalık oluştuktan sonra tekrar oluşumunu engeller.
Zeytinyağdan Dengeli Bir Diyetin
-Kanda pıhtı formunun oluşumunu önlediği, -Toplam kan kolesterolü, LDL-kolesterol ve trigliserit seviyesini düşürdüğü bilinmektedir.
Biliyor muydunuz ?
Zeytinyağının tansiyon dengeleyici ve özellikle yüksek tansiyon hastalarında tansiyon düşürücü etkisi vardır. Archieves of İnternational Medicine'da yer alan bir araştırmada, Farklı yağlarla beslenen çalışma grupları arasından zeytinyağı ile beslenen grupta önemli derecede tansiyon düşürücü etkisi ve bu kişilerin tansiyon ilacı ihtiyaçlarını da yüzde 48 gibi ciddi bir oranda azalttığı saptanmıştır.
Metabolik Sendrom Savaşçısı
İspanya'daki 2008 II.Uluslararası Zeytinyağı ve Sağlık Konsensusu Raporlarına göre, giderek artan sayıda bilimsel kanıt gösteriyor ki zeytinyağı kullanımı, beraberinde, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, obesite ve kalp damar hastalıkları ve bu hastalıklarının hepsinin birarada bulunulmasına verilen ad olan "metabolik sendrom" görülme riskinde azalmayı da beraberinde getiriyor.
Alzheimer'a Karşı Koruyucu
Osteoporoz (kemik erimesi), bunama ve alzheimer hastalıklarının gelişiminde zeytinyağı tüketiminin, kalsiyumun emilimini arttırması, beyin hücrelerinin zarında bulunan yağ asitlerinin yapısını oluşturması nedeniyle olumlu etkisi kanıtlanmıştır. Zeytin yağındaki polifenolik bileşiklerin kuvvetli antioksidan ve antiinflamatuar etkileri ile alzheimer hastalığına karşı koruyucu olduğu da gündeme geldi bu kongrede. Üzerinde durulan en önemli konu şu oldu: Farklı popülasyonlar üzerinde yapılan vaka-kontrol ve panel çalışmaları gösteriyor ki Akdeniz diyeti ile beslenen İspanya, Yunanistan ve İtalya'da kanser görülme sıklığı Kuzey Avrupa ülkelerine göre çok daha azdı, özellikle de meme, kalın bağırsak ve prostat kanserleri.
Sindirim Sisteminin Bekçilerinden
Mide, pankreas ve ince bağırsaklarda görülen reflü, pankreatit, emilim bozuklukları gibi pek çok hastalığın tedavisinde olumlu etkileri saptanmıştır.
Bağışıklık Sistemini Güçlendirir
Son yıllardaki çalışmalar zeytinyağının bağışıklık sistemini güçlendirici etkisini ortaya çıkarmıştır. Bu etkide lenfositlerin artışını azaltmasının önemi vardır ve inflamasyonu düzenleyici etkisi ile bazı bağışıklık sistemi hastalıklarının tedavisinde oldukça etkindir.
Biliyor muydunuz ?
Özellikle Akdeniz tipi beslenmenin, koroner arter hastalıklarını önlediği, depresyon ve ruh hali üzerine olumlu etkisinin ortaya konduğu pek çok çalışma yapılmıştır .
Kansere Karşı Bumerang Etkisi
Beslenme ve kanser ilişkisinin araştırıldığı çalışmalar sonucunda zeytinyağı tüketiminin, bazı kanser çeşitlerine karşı, meme, prostat, endometrium, sindirim sistemi vb. özellikle koruyucu bir etki gösterdiği açıklanmıştır. Daha spesifik olarak da zeytinyağının kronik karaciğer ve kolon olarak bilinen bağırsak hastalıklarından korunmada etkili olduğu ve bu etkinin de yapısında bulunan oleik asitten kaynaklandığı bilinmektedir. Zeytinyağındaki antioksidan maddeler ise; E vitamini, karotenler fenolik bileşikler'dir. Çoğunlukla taze meyve ve sebzelerde bulunan bu antioksidan maddeler, meyveden elde edilen tek yağ olan zeytinyağında bu nedenle çoktur. Bu maddeler yağın kendisini de havanın oksijenine karşı koruyarakacılaşmasını engeller. Ancak yağlara uygulanan rafinasyon veya endüstriyel işlemler bu maddelerin miktarını azaltır.
Meme ve Bağırsak Kanserinde Etkili
2011 Temmuz'da, "Lipids in Health and Disease-Sağlıkta ve Hastalıkta Yağlar" adlı bilimsel yayında zeytinyağı tüketim sıklığının kanser görülme sıklığı ile ters orantılı olduğunu gösteren, 13.800 hasta ve 23.340 sağlıklı kişiyi içeren 19 ayrı gözleme dayalı çalışmanın meta analizine yer verildi. Meta analiz, aynı konuda ama farklı merkezlerde yapılan çalışmaların sonuçlarının bir araya getirilip değerlendirilmesi anlamına geliyor. Binlerce hasta ve sağlıklı kişiyi ayrıntılı olarak değerlendirmesi göstermiştir ki, zeytinyağı tüketimi fazla olan kişilerde meme ve bağırsak kanserleri, belirgin olarak daha az görülüyor. Çalışma bitiminde varılan sonuç ise şu: "Zeytinyağı kansere karşı koruyucudur."
Peki Ya Obezite?
Doğru ya zayıflamayı yağsız beslenmeyle eşdeğer tutan ve bu şekilde yağı düşman ilan eden pek çok diyet ve yanlış beslenme stili var. Yapılan pek çok çalışmada, zeytinyağı içeren zayıflama diyetlerinin hiç yağ içermeyen diyetlere göre daha uzun dönemde ancak daha fazla kilo kaybına neden olduğu saptanmıştır. Bunun nedeni diyete lezzet katarak uygulanabilirliğini artırması, daha fazla ve uzun süre doygunluk hissi vermesi ve sebze tüketimini cazip hale getirmesidir.
Zayıflamak İstiyorsanız...
Tam da bu noktada bilimin kabul ettiği bir gerçeği bir kez daha vurgulamak gerekirse ki gerekiyor: Günlük almamız gereken enerjinin yüzde 15-30'unun yağlardan gelmesi gerekiyor. Eğer zayıflamak istiyorsanız bile enerjinizin minimum yüzde 15'ini sağlıklı yağlardan almalısınız. Zeytinyağı olarak düşünürsek, günde ortalama 2000 kalori enerji ihtiyacı olan bir birey ortalama olarak günde 60 gram yağ almalıdır. Bunun bir kısmını zaten görünmez yağlardan (et, balık, süt, yoğurt, fındık, badem, ceviz) aldığını düşünürsek, bunlara ek olarak günde ortalama 20 gram zeytinyağı alarak zeytinyağının tüm faydalarından yararlanılabilir.
2007 © Tüm hakları saklıdır.